İşte Ali Ece’nin o yazısı:

“Galatasaray, Elfsborg maçından farklı bir formasyonda 4-4-2 dizilişinde derbiye başladı. Fakat sol bek Barış Alper Yılmaz sol açıklaşırken, Yunus Akgün’ün sol içleştiği hibrit bir 4-4-2’ydi bu. Beşiktaş ise eldeki yüzde 100 fit oyunculardan oluşabilecek en uygun 11’le maça başladı: Mario merkez orta sahayı üçlerken Rafa sağ ön, Semih de sol öndeydi. Ersin maçın başında Lyon’da kaldığı yerden devam ederek Yunus ve Osimhen’in tesirli vuruşlarını kurtardı. Lakin Galatasaray 13. dakikada Harika Lig’deki duran toptan bulduğu 12. golü kaydederek derbide öne geçti.”

“HATALAR, EYYAMLAR”

“Gabriel Sara, meyyit toplara hayat veren cinsten bir duran top ustası. Gabriel sakat olmasaydı Davinson o kadar güzel baş vurabilir miydi? Sahanın birinci yarıdaki en güzeli Yunus’tu. En berbatı ise Arda Kardeşler oldu: 30’da Davinson’un Rafa’ya yaptığı faule değil sarı kart, faul kararı bile vermemesi büyük yanılgıydı. Diğer yanlışlar ve eyyamlar da yaptı fakat yazacak yerim dar. 2. yarıda Rafa’nın topuk pası mükemmeldi fakat Mario topu biraz sürmek yerine vurunca konum heba oldu. 67’de ise tekrar Sara’nın harikulâde duran top kabiliyeti ile Galatasaray 2-0 yaptı.”

“SARA, CURRY GİBİ”

“Sara, duran toplarda topu sol ayağıyla NBA’de Curry‘nin üçlük atışlarındaki eli üzere kullanıyor. Gabriel üzere başkan stoper öteki bir ekstra savunma aracı: En azından birebir formda iki gol yemeyebilirsin zira alan paylaştırır, adam paylaştırır bilemedin kendisi topun birinci yöneldiği alana müdahale etmeye sarfiyat.”