Pacers, serinin dördüncü maçında rakibini 129-109 mağlup ederek seride üstünlüğü ele geçirirken, Haliburton da 20 sayı, 8 asistlik katkısıyla galibiyetin mimarlarından biri oldu.
Basın toplantısında kendisine yöneltilen “yıldız oyuncu olarak üzerindeki baskıyla nasıl başa çıkıyorsun?” sorusuna samimi bir biçimde cevap veren Haliburton, şu sözleri kullandı:
“Bu yalnızca basketbol, dostum. Ben çocuk oyunu oynayarak önemli para kazanıyorum. İşimi seviyorum. Hatta buna iş üzere bile bakmıyorum. Sahiden eğleniyorum. Ne yaparsam yapayım her vakit konuşan biri olacak. İster olumlu ister olumsuz.”
Haliburton, son haftalarda NBA etraflarında isminden sıkça kelam ettiren isimlerin başında geldi. Bir oyuncu anketinde ligin en abartılan ismi seçilmesi, Damian Lillard ile yaşadığı kelamlı sürtüşme ve babasının Giannis Antetokounmpo ile yaşadığı olay sonrası playofflardan men edilmesi üzere gelişmeler, yıldız oyuncunun üzerindeki medyanın ilgisini artırmıştı.
Bu durumlara da değinen Haliburton, tenkitleri umursamadığını şu sözlerle belirtti:
“Genellikle hakkımda en çok konuşanlar, benimle hiç vakit geçirmemiş beşerler oluyor. Beni tanımayan, etrafımda bile bulunmayan beşerler en çok kelamı söylüyor. Lakin bu işin tabiatında var. Ben basketbolcuyum, işimi seviyorum. Indiana’da olmaktan memnunum, bu tertibin kesimi olmaktan gurur duyuyorum. Tenkitler bazen haklı olabilir, bazen de değil. Lakin hepsi sürecin bir modülü.”
Haliburton, 2023 Temmuz ayında Pacers ile beş yıllık, toplam 244.6 milyon dolar bedelinde bir çaylak mukavele uzatmasına imza atmıştı. Bu kontrat, Indiana Pacers tarihinin en büyük muahedesi olarak kayıtlara geçti. Mukavele, 2028-29 döneminin sonuna kadar geçerli olacak. Haliburton’un şu anki net servetinin 5 milyon dolar civarında olduğu kestirim edilse de, bu sayının önümüzdeki yıllarda süratle artması bekleniyor.
3. MAÇLA İLGİLİ NİÇİN KONUŞMADI?
Haliburton, üçüncü maç sonrası basınla görüşmemesiyle ilgili tenkitler üzerine de açıklık getirdi. Kendi isteğiyle değil, kulüp basın grubunun yönlendirmesiyle medyaya çıkmadığını belirten Haliburton, o gece yaşananları şöyle aktardı:
“PR takımımız çoklukla ne vakit konuşmam gerektiğini yeterli bilir. Son maçta beni biraz korumak istediler. Mike (PR grubundan biri), basına çıkmamamı söyledi, ben de ona uydum. Tahminen itiraz edip konuşmalıydım lakin o anda konuşmak istemiyordum. Zihinsel olarak hazır değildim.”
Bu kararın tartışma yaratmasının akabinde Haliburton, hususa netlik kazandırdı ve şu kelamlarıyla sıkıntıyı kapattı:
“Eğer bu bir sorunsa, beşerler esasen hakkında konuşmaya devam edecekler. Ben kendi hayatıma bakıyorum. Yaptığım işi seviyorum. İnsanların benim hakkımda uygun ya da makûs konuşması, hiç konuşmamasından uygundur. O yüzden şikâyet etmiyorum. Hayat hoş.”
Haliburton, hem saha içinde hem dışında liderlik sorumluluğunu taşımaya devam ediyor. Genç yaşına karşın kadrosu sürükleyen bir figüre dönüşen oyuncu, medyanın gözünün üzerinde olduğu bu devirde itidalli duruşu ve olgun açıklamalarıyla dikkat çekiyor.