Hemşirelikten dünya şampiyonluğuna
İstanbul’da yaşayan hemşire Duygu Turan, “Erkek sporu, sen yapamazsın” denilen kick boksta 4. dünya şampiyonluğuna hazırlanarak, gençlere örnek oluyor.
Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 10 yıldır hemşire olarak görev yapan 31 yaşındaki Turan, çocukken televizyonda kick boks maçlarını izlerken bu spora ilgi duydu.
Ailesine kick boks yapmak istediğini söylediğinde, babası ziyan görmesi telaşıyla karşı çıktı. Etrafındakiler ve akrabaları da “Kızlara uygun spor değil, erkek sporu” diyerek, kick boksu onun yapamayacağını söylediler.
Bir müddet sonra babası, bu isteğin süreksiz bir heves olmadığını fark etmesi üzerine kızını, oğlu ile birlikte kick boks salonuna kaydettirdi.
Kick boksa 15 yaşında başlayan Turan, bir yandan da okuldaki eğitimlerini muvaffakiyetle tamamlayıp hemşirelik mesleğini seçti.
His hemşire, hastalara şifa olan ellerine mesaisinin akabinde boks eldivenlerini giyiyor.
Hastaneden çıkınca atlet kimliğine bürünen His Turan, azmiyle ve başarısıyla etrafına örnek oluyor.
Kick boksla uğraştığı 16 yıla çok sayıda madalya sığdıran Turan, 3 defa dünya şampiyonu, 5 defa de Avrupa şampiyonu oldu ve turnuva için gittiği ülkelerde İstiklal Marşı’nı okutarak ülkesini gururla temsil etti.
Turan, kasımda Abu Dabi’de yapılacak turnuvada 4. kere dünya şampiyonluğunu kazanmak için ringlerdeki çalışmalarına aralıksız devam ediyor.
Babasının kararı iki kardeşin hayatını değiştirdi
His Turan, çocukluğunda başlayan kick boks tutkusunu ve çalışmalarını AA muhabirine anlattı.
İnsanların kick boksu sert bir spor olarak gördüklerini belirten Turan, “Babam da birebir formda düşündü. Hem çok zayıf olduğum için hem de bana bir ziyan geleceğinden korktu, bu yüzden evvel beni kick boksa yollamadı. Yıllar sonra bir gün sürpriz yapıp, erkek kardeşimle beni bu spora başlattı. Artık ikimiz de ulusal atletiz.” dedi.
Turan, “Çevremden, akrabalarımdan, ‘Kız başına idmana gidiyor’, ‘Erkeklerle kamplara gidiyor’, ‘Kadınlar yapamaz, bu erkek sporu’ diye saçma reaksiyonlar alıyordum. Ailem bunlara kulak asmadı. Bana güvendikleri için bu yolda ilerlememe müsaade ettiler. Gayemi anladıklarında ve başarılı olduğumu gördüklerinde bu kere herkes hürmet duymaya başladı. Kulüpte 50 atlet var, tek bayan ben oluyordum. ‘Başka bayanlar bu sporu yapmıyor, o neden yapıyor’ denildiği; hürmet duyulmayan evreler de oldu.” sözlerini kullandı.
Hemşireliği ile kick boksu bir ortada yürüttüğü için çok memnun olduğunu, bir yandan da yüksek lisans yaparak eğitimini sürdürdüğünü lisana getiren Turan, şöyle konuştu:
“Benim için kıymetli olan ya da beni bu yola sokan, daha çok içsel motivasyonum. Zira ne kadar şampiyon olsam da doymadım. Zira ring, hayatta en rahatladığım, en keyifli olduğum yer. Spor yapmadığım günlerde hayatımın çok boş olduğunu hissediyorum. 3 dünya, 5 Avrupa şampiyonluğum, bir de dünya ikinciliğim var. Avrupa ve dünya üçüncülüğüm de var. 3 sefer Türkiye’nin en uygun sportmeni ve 2021’de Dünyanın En Teknik Sportmeni seçildim.”
En büyük motivasyonu Türkiye’yi temsil etmek
His Turan, misyon yaptığı hastanede dünya şampiyonu kick boksçu olduğunu öğrenen hastalardan da hoş reaksiyonlar aldığını, birtakım hastaların kendisine “antrenmana gideceksin, çok yoruldun, dinlen.” dediklerini aktardı.
Maçlarda yanına gelip tanışmak isteyen, “Seni görerek spora başladım” diyen genç kızları ve onların muvaffakiyetlerini gördüğünde gururlandığını söyleyen Turan, gençlerden kendilerine inanmalarını, pes etmeden yollarına devam etmelerini istedi.
Turan, “Benim hiçbir vakit şampiyon olacağımı düşünmeyen bireyler, şu an ‘Senin şampiyon olacağını biliyordum’ diyorlar. O vakit moralimi bozanlar, şu an destekçim ve beni alkışlıyorlar. İnsanların bakış açısını değiştirebiliriz, bu bizim elimizde. Ben de birden fazla vakit pürüzlerle karşılaştım lakin bunlar beni yıldırmadı. Daima daha hırslı ve daha istekli formda yoluma devam ettim. Aileler de çocuklarına dayanak olsun” dedi.
En büyük motivasyonunun Türkiye’yi temsil etmek olduğunu vurgulayan Turan, “Bu benim için çok bedelli. Bu bir çok meslekten, birçok işten daha pahalı. İstiklal Marşı’nı okuttuğumda, insan nitekim tanım edilemez bir memnunluk hissediyor. Hayatımda yaşadığım en değerli his olabilir. Şu an gayem 4. sefer dünya şampiyonluğunu elde etmek. Kasımda Abu Dabi’de dünya şampiyonluğu yapılacak. Umarım bu sene de şampiyon olacağım ve ülkemi temsil edeceğim.” diye konuştu.
“Nöbetten çıkıyorum, kendimi ringe atıyorum”
En büyük maksadının kendi kulübünü açarak, kendi öğrencilerini yetiştirmek olduğunu kaydeden Turan, “İnsanlara yararlı olmak isterim. Benim gibilerin elinden tutmak istiyorum. Bu işlerde zorlanan bireylere örnek olup, tahminen aileleriyle konuşup onları spora kazandırmak istiyorum.” dedi.
Çalıştığı hastane idaresinin kendisine çok dayanak olduğunu tabir eden Turan, mesai arkadaşlarının da çocuklarını spora yönlendirmek için daima tavsiyesini aldıklarını belirtti.
Turan, günlük temposunu şöyle anlattı:
“Hastanede nöbetten çıkıyorum, kendime ringe atıyorum. Buradan çıkıyorum, tekrar işe gidiyorum. Çok şiddetli bir hayatım var diyebilirim. Dışarıdan kolay gözüküyor fakat günümün birden fazla tahminen uyuyarak geçiyor. Zira idmanlar çok ağır.”
Geçen yılki talihsizlik de onu pes ettirmedi
His Turan’ın annesi Gülay Turan da kızına daima takviye olduğunu, birinci vakitler reaksiyon gösteren yakınlarının daha sonra kızını örnek alarak, çocuklarını spora göndermeye başladıklarını söyledi.
Ulusal Grup Kick Boks Antrenörü Süleyman Güvenç ise çok azmi ve başarısıyla dikkati çeken Turan ile kasımdaki şampiyonluk için aralıksız çalıştıklarını bildirdi.
Güvenç, “Duygu bu yılki şampiyonluk için birinci evreyi geçti, Türkiye şampiyonu oldu. Öteki evreleri da geçince, bir sakatlık olmazsa 4. şampiyonluğu getireceğiz. Geçen yıl Avrupa üçüncüsü oldu, birincilik elimizden kaçtı, hakem yanlışı yaşadık, bunu döndüremediler. 3-0 öndeyken 20 saniye kala diskalifiye edildi.” dedi.
